Bakan Bolat: Gümrük Birliği'nin güncellenmesi iki taraf için de zorunluluktur
GENELTİCARET Bakanı Ömer Bolat, "Avrupa Birliği (AB) ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesi iki taraf için de bir tercih değil, zorunluluk halidir ve iki tarafın da kazanacağı bir süreçtir. 30 yıl önce konulmuş kurallarla 2025 yılının ticaretini yönetmek pek mümkün değildir. Vize serbestisi konusunda ise hem Avrupa Birliği kurumu nezdinde hem de üye ülkeler nezdinde çalışma söz konusu" dedi.
Bakan Bolat, Ticaret Bakanlığı'nda düzenlenen 'AB-Türkiye Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu Toplantısı'nda, AB Ticaret ve Ekonomik Güvenlik Komiseri Maros Sefcovic, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Thomas Hans Ossowski ve beraberindeki heyetle bir araya geldi. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Bakan Bolat, "Türkiye, 60 yıldan bu yana Ankara Ortaklık Anlaşması'ndan sonra, Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyon süreci içindedir. Gümrük Birliği'nin bir üyesidir ve Avrupa Birliği ile katılma müzakereleri sürecinde aday ülke konumundadır. Bu doğrultuda, bugünkü toplantımızda ticaret engellerinin aşılması, elektronik olarak düzenlenmiş ATR (Dolaşım Belgeleri) belgelerinin AB tarafından kabulü, Türkiye'nin TAREKS (Dış Ticarette Risk Esaslı Kontrol Sistemi) ve gözetim düzenlemeleri konusunda AB ile iş birliği yapmamız, yeşil ve dijital dönüşüm konularında iş birliğimizin derinleştirilmesinde kayda değer ilerlemeler sağladık" dedi.
'GÜMRÜK BİRLİĞİ'NİN MEVCUT YAPISI GÜNÜMÜZE UYUM SAĞLAYAMIYOR'
Bakan Bolat, küresel tedarik zincirlerinin güvenliği ve dayanıklılığı açısından Türkiye’nin, Avrupa için stratejik bir ortak olduğuna dikkati çekerek, "Hem jeopolitik konumumuz hem de üretim yeteneklerimiz, AB'nin kritik ürünlerde dışa bağımlılığını azaltmasına da önemli bir destek sağlamaktadır. Buna rağmen, getirdiği büyük kazanımlara rağmen Türkiye; Avrupa Birliği, Gümrük Birliği'nin mevcut yapısı, günümüz ticaret dinamiklerine tam olarak uyum sağlayamamaktadır. Bu noktada her iki taraf olarak hemfikiriz. Gümrük Birliği'nin güncellenmesinin dijitalleşme, hizmetler ticareti, sürdürülebilir kalkınma ve yeni nesil ticaret politikaları çerçevesinde ilişkilerimizin daha ileri bir noktaya taşınması noktasında önemli bir fırsat sunacağına inanıyoruz. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'nin güncellenmesi iki taraf için de bir tercih değil, zorunluluk halidir ve iki tarafın da kazanacağı bir süreçtir. 30 yıl önce konulmuş kurallarla 2025 yılının ticaretini yönetmek pek mümkün değildir. Aynı şekilde 1963 Ankara Ortaklık Antlaşmamız ve 2015 Mart ayında imzalanan vize protokolü uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına sağlanmış olması gereken vize serbestisi konusunda artık hem üye ülkelerden hem de AB kurumlarından somut adımlar bekliyoruz. Malların serbest dolaşımının olduğu bir ortamda Gümrük Birliği entegrasyonunda taşımacılarımızın, iş insanlarımızın, yöneticilerin ve taşımacılık şoförlerimizin Avrupa Birliği sınırlarında karşılaştıkları vize engellerinin kaldırılması çok önemli bir zorunluluk haline gelmiştir. Karşılıklı ticarette ayrıca taşımacılarımızın transit geçiş kotalarının kaldırılması da ortak ekonomik menfaatlerimiz için bir zorunluluk haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'NİN AB ÜYESİ GİBİ KABUL EDİLMESİNİ BEKLİYORUZ'
Türkiye'nin AB’nin en büyük 5'inci ticaret ortağı olduğuna dikkat çeken Bakan Bolat, "Geçen yıl yeni göreve başlayan Avrupa Birliği Komisyonu, bu kritik dönemde Avrupa'nın inovasyon açığını kapatmayı, iklim hedefleriyle rekabetçiliği dengelemeyi, enerji ve savunma alanlarında dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflemektedir. İşte tam da bu anda Türkiye sahip olduğu altyapıyla, teknoloji, mühendislik ve imalat kabiliyetiyle, insan kaynağıyla Avrupa'nın sanayi alanında mevcut olduğu gibi savunma ve inovasyon hedeflerine de ulaşması için ihtiyaç duyduğu bir ortak konumundadır. Biz bugünkü toplantımızda bu ortaklık perspektifiyle daha stratejik bir anlayış üzerine inşa edilecek bir vizyonu ortaya koymamız gerektiğini ele aldık. Savunma, enerji ve müteahhitlik alanında, Türkiye'nin bir Avrupa Birliği üyesi gibi kabul edilmesini bekliyoruz. Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin temel taşını oluşturan Gümrük Birliği'nin yürürlüğe girdiği 1 Ocak 1996 tarihinden bu yana yaklaşık 30 yıl geçti. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne ihracatı 10 kat arttı. Türkiye, Avrupa Birliği'nin en büyük 5'inci ticaret ortağı haline geldi. Avrupa da Türkiye'nin bir numaralı ticaret ortağı konumundadır. Ve ticaret hacmimiz geçen yıl yaklaşık 210 milyar avroluk rekor bir seviyeye ulaşmıştı. Bu yıl da karşılıklı ticarette yüzde 4-5 civarında ilk 6 aylık verilere göre artış sağlanmıştır. Türkiye ayrıca Avrupa Birliği'nin çok önemli bir üretim ve tedarik üssüdür. Ülkemize gelen 277 milyar dolarlık uluslararası yatırımların yüzde 70'i Avrupa ülkelerinden gelmiştir ve bu gelen dış yatırımlar ülkemize yılda 70 milyar dolar ihracat kazandırmaktadır" diye konuştu.
'GÜMRÜK BİRLİĞİ HER ZAMAN OLDUĞUNDAN DAHA DA ÖNEMLİ'
AB Ticaret ve Ekonomik Güvenlik Komiseri Maros Sefcovic ise ticaretin önündeki engellerin kaldırıldığını belirterek, "Küresel ticaret anlamında gerçekten sarsıntılı dönemlerden geçmemize rağmen Gümrük Birliği anlaşmamız çok sağlam bir zemin oluşturuyor. Ve bu Gümrük Birliği'nin uygulanması her zaman olduğundan daha da önemli. Öncelikle ticaretin önündeki 6 engelin 3 tanesinin ortadan kaldırılmasına yönelik anlamlı bir ilerleme kaydedildiğini görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu üç tanesi sığır eti ithalatı, TAREKS risk esaslı sistem erişimi ve aynı zamanda Avrupa Birliği ürünlerinin ithalatta gözetim kapsamında ele alınması. Aynı zamanda Avrupa Birliği Türkiye Serbest Ticaret Antlaşmaları kapsamında protokollerinin güncellenmiş hallerine mutabık kaldık" diye konuştu.
'VİZE KONUSUNDA ÇALIŞMALARIN BAŞLAYACAĞINI SÖYLEDİLER’
Konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bolat, AB heyetinin vize serbestisine yaklaşımına ilişkin, "Hem Avrupa Birliği kurumu nezdinde hem de üye ülkeler nezdinde çalışma söz konusu. Kıymetli komisyon üyesi ve heyeti bu konuda ciddi bir çalışma yapıldığını, vize süreçlerinin hızlandırılacağını ve yeni bir eşik sisteminin olacağını ve buna göre daha hızlı bir şekilde akışın sağlanacağını, bu konuda ciddi bir çalışmanın yakında ortaya konulacağını, uygulanmaya başlayacağını söylediler. Bunu da önemli bir ilerleme olarak görüyoruz. Tabii esas beklentimiz vize serbestisinin anlaşmalar uyarınca en kısa sürede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için tüm üye ülkelerin nezdinde uygulanmaya başlanmasıdır. Bu çerçevede bu toplantıda olumlu bir adımı görmekten biz memnuniyet duyduk" dedi.
İlginizi Çekebilir