© Tanık Haber

‘İklim değişikliği yangın riskini ve zararını artırdı’

TÜRKİYE’nin, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına göre küresel ölçekte iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgelerden Akdeniz havzasında yer aldığını belirten İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi'nden öğretim üyesi Dr. Merih Göltaş, küresel ısınmanın yangın riski ve zararını artırdığını ifade etti.

Küresel ısınmanın, 2021’deki ‘Mega Yangınlar’ gibi büyük çaplı felaketleri artırabileceğine dikkati çeken Göltaş, “Gelecek iyimser senaryoya göre Türkiye’nin ortalama sıcaklığında 2100 yılına kadar 1,5 ila 2,5 derece, kötümser senaryoya göre ise 5 ila 6,5 derece artış, güney ve batı bölgelerdeki yağışlarda da azalma öngörülüyor. Küresel ısınma için önlem alınmazsa kuraklık şiddetlenecek, daha sık, uzun ve yoğun sıcak hava dalgalarıyla karşılaşacağız” dedi.

Göltaş, “Ülkemizdeki yangın sayısı bir haftada 720’yi aştı. Ege’nin iki yakası da orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Girit'te yangınlar nedeniyle beş bine yakın turist ve ada sakini güvenli bölgelere tahliye edildi. Yangınlar, hızı 50 ila 85 kilometre arasında değişen rüzgarlar nedeniyle güçlükle kontrol altına alınabiliyor. Yangınlar yalnızca ‘yaz mevsiminin sorunu’ değil; iklim krizinin derinleşen etkisiyle, yılın sekiz ayına yayılan yeni bir gerçeklikle karşı karşıyayız” ifadelerine yer verdi.

‘KÜRESEL ISINMA, ‘MEGA YANGINLAR’I ARTIRABİLİR’

Özellikle Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu'da sıcaklıkların yeni rekorlar kırarak yangın risk ve tehlikesi, yoğunluğu, sayısı ve yanan alanda artışlara sebep olabileceğini aktaran Göltaş, “Küresel ısınma, 2021'deki ‘Mega Yangınlar’ gibi büyük çaplı felaketlerin sıklığını da artırabilir. Akdeniz ve Ege’de yangınlara aşinayız, ancak artan sıcaklık ve kurak hava dalgaları nedeniyle, gelecekte Marmara ve hatta Karadeniz'in bazı kesimleri de risk altına girebilir. Halihazırda Ege’de yaşadığımız yangınlarda da küresel ısınma kaynaklı aşırı kuraklık, hızı 110 kilometreyi aşan rüzgarlar ve bireysel faktörler yangınların kontrol altına alınmasını zorlaştırdı” diye konuştu.

‘YANGIN SEZONU SEKİZ AYA KADAR UZADI’

Yaz sıcaklıklarının erken başlayıp, kurak dönemin uzamasıyla yangın sezonunun nisan-kasım arası sekiz aya kadar çıktığını belirten Göltaş, yangına elverişli hava koşullarının görüldüğü günlerin artmasının, kontrol altına alınmasını zorlaştırdığını ve daha fazla ormanın zarar görmesine neden olduğunu aktardı. Göltaş, Türkiye’de her yıl ortalama 2 bin yangın çıkıyor. Orman Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, 1988-2000 yılları arasında bu sayı ortalama 1900'lerdeyken, 2000-2011 yılları arasında yaklaşık 2 bin 100'e yükseldi. 2011'den günümüze ise 2 bin 700'lere yaklaştı. Bu yangınlar ile her yıl yaklaşık 10 bin hektarlık orman alanı yandı. İklim değişikliği nedeniyle ekstrem hava koşullarının yoğunluğu ve süresinin artması, yangınların hem sayısını hem de zararını arttırıyor. 2021 yılında 140 bin hektarlık orman alanı yandı, neredeyse 14 yılda yanacak alan bir yılda yok oldu. Bu tarihten sonra ‘mega yangın’ kavramını biz de kullanmaya başladık” dedi.

‘TEORİK OLARAK HER 10 YANGINDAN DOKUZU ENGELLENEBİLİR’

Göltaş, “Akdeniz havzasında yer alan diğer ülkeler gibi, ülkemizde orman yangınları geçmişte de vardı, bugün de var ve maalesef gelecekte de olacak. Yangınların ana sebeplerine baktığımızda yüzde 10’u doğal, yüzde 90’ı ise insan kaynaklı. Bu da demek oluyor ki eğitim ve farkındalıkla her 10 yangından dokuzu engellenebilir” dedi. Vatandaş olarak bireysel sorumluluklarımız olduğunu hatırlatan Göltaş, “Özellikle sıcak ve kurak havalarda ateşle aramıza mesafe koymalı, ateşli piknik, sigara izmariti atma ya da anız yakma gibi tüm riskli davranışlardan kaçınmalıyız” ifadelerini kullandı.

KÜRESEL ISINMANIN HEM SONUCU HEM SEBEBİ OLABİLİR

Orman yangınlarının ters etkisine dikkati çeken Göltaş, “Yangınlar, ağaçlarda depolanan karbonun karbondioksit olarak atmosfere salınmasına neden olur. Bu da küresel ısınmayı daha da şiddetlendiren bir döngü yaratır. Yani orman yangınları hem küresel ısınmanın sonucu hem de nedeni olabilir” dedi.

AŞIRI ORMAN YANGINLARI DÜNYA ÇAPINDA İKİ KATTAN FAZLA ARTTI

Göltaş son olarak şunları söyledi:

“NASA'nın Terra ve Aqua uyduları her gün iki kez aktif orman yangını tespit ediyor. Bilim insanlarının 20 yıldan fazla süre boyunca incelediği veriler, aşırı orman yangınlarının daha sık, yoğun ve büyük hale geldiğini ortaya koyuyor. Aşırı yangınlarda en büyük artış Batı ABD'nin ılıman kozalaklı ormanları ile Kuzey Amerika ve Rusya'nın kuzeyindeki boreal ormanlarında yaşandı. Araştırmalar, aşırı yangın olaylarının 2030’da yüzde 14, 2050’de yüzde 30, yüzyıl sonuna kadar ise yüzde 50 artabileceğinin sinyallerini veriyor.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER