Özgür Özel, Büyükçekmece'de konuştu
GENELCHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Büyükçekmece'de düzenlediği mitingde konuştu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Büyükçekmece'de düzenlediği mitingde konuştu. Özel, “Gece-gündüz çalışan, bir an durmayan, bitmeyen enerjisi ile koşturan Başkan, geçen sene martta 30 yılı tamamlayınca 'Yeter' demiş. 30 yıl boyunca çoğu, tamamı neredeyse muhalefetteki hizmetlerinde. Erdoğan İBB Başkanı'yken, kendi grubunun başkanı olduğu dönemden başlayarak çalışmış. Defalarca denetlenmiş. 30 yıl boyunca buraya binlerce müfettiş gelmiş, incelemiş. Hiçbir kusur bulmamış. Şimdi bu sene bir yıl içinde yedinci döneminde güya gelmişler, Hasan Başkan'da kusur bulacaklar, kara çalacaklar. Bakın buldukları kusuru ben söyleyeyim, Türkiye duysun. Bu ilçenin tanınmış müteahhitlerinden biri inşaat yaparken, yapması gereken fore kazıkları çakmamış. Vatandaşın biri de bunu CİMER'e şikayet etmiş. CİMER almış, buraya yollamış. Hasan Başkan gitmiş, baktırmış. Kazıkları çakmamış. İnşaatı mühürlemiş. Müteahhit mahkemeye gitmiş. Mahkeme Hasan Başkan'ı haklı görmüş. Bu süreçte, 'Ona, buna iftira at' kampanyasında bu müteahhiti götürmüşler, Hasan Başkan aleyhine 'Rüşvet istedi. Vermedim diye inşaatımı mühürledi' diyor. Buradan Başsavcıya sesleniyorum. Dedim ya 'Sert kayaya çarptınız' diye. Şimdi yaz iddianameyi, göreyim bakalım bu müteahhitin söylediğini. CİMER'e şikayet var. Yollayan CİMER. Mühürlüyor, mahkemeye başvuruyor. Hasan Başkan'ı haklı gören mahkeme. Ama siz iftiracı üzerinden bunu getirip ifade verdirtiyorsunuz. İkinci bir husus: Yine bir başka müteahhit. Bir AVM var, emsal artışı istiyor. AVM olacak ama bu emsal artışından da müteahhit yararlanacak. Hasan Başkan diyor ki, 'Bunu veririm ama 45 derslikli kız meslek lisesi yaparsın.' Kabul ediyor. Resmi protokol yapıyorlar. 45 derslikli kız meslek lisesi karşılığı AVM'ye emsal veriliyor. Savcı bunun adına 'Rüşvet' diyor. Ey Savcı, bu İstanbul'da ne AVM'ler diktiniz, ne gökdelenler diktiniz. Tayyip Erdoğan diyor ya 'Bu şehre ihanet ettik. Ben dahil ihanet ettik.' Geldiklerinde 4 gökdelen vardı, şimdi 257 tane. O artışlardan ayakkabı kutuları doldu, çikolata kutuları doldu, elbise askıları doldu. 'Babacığım sıfırladım' dedi, o da oldu. Hasan Akgün, cebine bir lira koymamış, 45 derslikli kız meslek lisesi yaptırmış. Eğer suçu buysa, helal olsun Hasan Başkan'a. O emsal artışlarıyla kimler neleri cebine koyuyor. Dolarları nerelere istifliyor, neler yapıyor. Bütün İstanbul biliyor. En iyi de AK Partililer biliyor. 'Biz bu partiyi Erdemliler Hareketi diye kurduk, sonra Emsalciler Hareketine döndü' diyorlar. Emsalciler size söylüyorum. Bizde leke yok. Kirli ellerinizi çekin başkanımızın üzerinden. Bir başka müteahhite şikayet yaptırmışlar. 'Bana kreş yaptırdı.' Bir başkasına şikayet yaptırmışlar. 'Bana hasta bakım evi yaptırdı.' Bunu şuradan söylüyorum. Ankara Büyükşehir'de 97 yolsuzluk dosyasına savcıdan önce Süleyman Soylu el koydu. Birini bile açmıyorlar. Her birisi Melih Gökçek'in haksız emsal artışları karşısında aldıkları. Bugün okul yaptırana, kreş yaptırana, huzur evi yaptırana, cebine bir kuruş koymayıp bu kentin rantını bu kente aktarana iftira atamazsınız" dedi.
Özel, "Adalet Bakanlığı, savcısından hakimine, zabıt katibinden mübaşirine ve cezaevlerindeki infaz koruma memurlarına kadar çile çeken insanların, güçlük çeken insanların cansiperane çalıştığı bir bakanlıktır, bir teşkilattır. Bugün 45 bin lira alıyor İnfaz Koruma Memuru. İhtiyacın üçte biri kadar lojman var. Üç memurun ikisi lojmanda kalamıyor. Maaş 45, kira 20 ve geçinmeye çalışıyorlar. Savcılar, hakimler, bunların hepsi önemli görevler yapıyorlar ama İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'na Boğaz'da, Boğaziçi öngörünümün içinde, hem de korunması gereken kültür varlığıyken, üzerine çivi çakmak yasakken villa veriyorlar. En pahalı malzeme ile donatıyorlar. Korumalar, şoförler için müştemilat yapıyorlar. Havuz yapıyorlar. Biz bunu söyleyince beyefendinin avukatı çıkıyor televizyona 'Ya bu yapımına başsavcı gelmeden başlandı' diyor. Bu ne demek? Diyorlar ki 'Seni oraya vereceğiz, güzel bir ev istiyor.' Gelmeden hazırlığına başlıyorlar. Bundan önce başka başsavcı oturmuş mu orada? Yok. Havuz var mı? Havuz yapıyor ama diyor ki 'Kendine mi yapıyor. Başsavcılığın konutuna yapıyor.' Öyle bir masraf yapılıyor oraya. Devletin ödeyebildiği para belli, yapılan masraf belli. Parası nereden geldi? O da Özgür Özel'in kara defterinde kayıtlı. Soracağım hesabını. Havuzda çalışan 3 işçiye kimin kapris yaptığını, kimin burnundan getirdiğini, evin camları takılırken neler olduğunu, oradaki işçileri teker teker, oranın masrafını yapanları teker teker biliyorum. Hepsinin hesabını soracağım, bu yaptıklarınızı burnunuzdan getireceğim. Haydi çıkın açıklayın. O lojmana yapılan ödemeleri dökün, faturaları dökün. Devletin ödediği para da görünsün, açıktan ödenen para da görünsün. Hodri meydan. Hani önüne gelene 'Yolsuzluk, rüşvet, yok efendim soğuk cüzdan, yok efendim kuyumcudan açtırmış, doları saydırmış.' Bir tanesini ispat edemediler, bir tanesini. Ama ben biliyorum nereden çıkıyor bu laflar. Kişi kendinden bilir işi. Oradan çıkıyor bu laflar" dedi.
İlginizi Çekebilir