© Tanık Haber

Pilot ve askerler için kızılötesi ile beyin aktivitesi takibi

ANKARA'da Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü öğrencileri Zelal Önay ve Onat Baysal, görev sırasında pilot ve askerlerin beyin aktivitelerini takip edebilen, kaska entegre taşınabilir sistem geliştirdi. Fonksiyonel Yakın Kızılötesi Spektroskopi (fNIRS) teknolojisi ile geliştirilen sistemle pilotlar ve görevli personelin sahadaki bilişsel performansları izlenebilecek. Sistemin savunma sanayi ve havacılıkta insan faktörünü daha iyi analiz etme amacıyla kullanılması hedefleniyor.

Başkent Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü 4'üncü sınıf öğrencileri Zelal Önay ve Onat Baysal, Prof. Dr. Sedat Nazlıbilek ve Dr. Öğr. Üyesi Onur Koçak danışmanlığında bitirme projesi olarak görev sırasında pilot ve askerlerin beyin aktivitelerini takip edebilen, kaska entegre taşınabilir sistem geliştirdi. fNIRS teknolojisi (beynin belli bölgelerindeki yanıtları ölçmeye yönelik bir beyin görüntüleme yöntemi) ile geliştirilen sistem, beynin alın bölgesine yerleştirilen optik sensörler aracılığıyla, kişinin oksijen seviyesini tespit edebiliyor. Askeri pilotlar ve görevli personelin sahadaki bilişsel performanslarını izlemek, görev güvenliği, operasyonel başarısını sağlamak amacıyla öğrencilerin geliştirdiği sistem; taşınabilir, düşük maliyetli bir nörofizyolojik ölçüm sistemi oluşturuyor. Bu kapsamda, kritik süreçleri iyileştiren optik beyin görüntüleme tekniklerinden özellikle İşlevsel Yakın Kızılötesi Spektroskopisi (INIRS) kullanılıyor. Sistemin ilerleyen süreçte savunma sanayi ve havacılıkta insan faktörünü daha iyi analiz etme amacıyla kullanılması bekleniyor.

'ERKEN BİR TEŞHİS GİBİ DÜŞÜNÜLEBİLİR'

Öğrencilerden Zelal Önay, "Pilot ve askerlerin kritik operasyonlar sırasında yaralanmalar ya da bilinç kayıpları ya da oksijen düşümü o anki müdahale için çok önemli aslında. Hem de operasyonları yönetirken bir üst merkezin bundan haberdar olmaları, bilişsel durumları nasıl diye üst merkezin bunu kontrol edebilmesi herhangi bir savaş seyrinde de önem taşıdığı için milli ve yerli bir teknoloji yapmaya çalıştık. Eğer Türkiye bunu olası bir durumda aktif bir şekilde kullanırsa, diğer askerler bilgisayar durumlarını kontrol edemezken, bizim kendi askerlerimiz ve pilotlarımız direkt olarak kontrol sağlayabilecekler. Bu da herhangi bir kimyasal yaralanmanın ya da herhangi bir olumsuz bir durumun önüne geçebilir. Belki erken bir teşhis gibi düşünülebilir" dedi.

'OKSİJEN SATÜRASYONUNU ÖLÇÜYOR'

Fonksiyonel yakın kızılötesi teknolojisinin literatürde 600 nanometre ile 9 nanometre optik pencere bandında gerçekleşen bir teknoloji olduğunu belirten Önay, "Bu bant da direkt zaten beyin aktivitelerine yönelik olarak makalelerde kullanılmış. İki kaynaktan çıkan ışınlar, farklı dalga boylarında, daha sonrasında beyinden yansıyıp algılanıyor. Böylelikle biz de hemoglobinin davranışına göre, oksijen hemoglobin ve oksijensiz hemoglobinin davranışına göre bunları oranlayarak bir oksijen satürasyonu tespiti yapmaya çalışıyoruz alın bölgesinden. Bizim şu an yaptığımız cihaz, oksijen satürasyonunu ölçüyor. Aynı zamanda nabız ölçüyor. Alın bölgesindeki kanlanıp boşalmayı ölçmeye çalışıyoruz. Oradaki kan damarlarının ne zaman kanlandığını, ne zaman boşaldığını ölçmeye çalıştık" dedi.

'STRES DÜZEYİNİ DE TESPİT ETMEYE ÇALIŞACAĞIZ'

Önay, parmaktan aldıkları ölçümlerde önemli oranda doğruluk oranı elde ettiklerini söyleyerek, "Daha sonrasında bunu kafa bölgesine, alın bölgesine taşımaya çalıştık. Çalışmalarımızın ilerleyen zamanlarında stres düzeyini de tespit etmeye çalışacağız. Şu an projemiz Savunma Sanayii Başkanlığı kapsamında, rapor gönderimi yaptık. Yerli ve milli bir cihaz yaparak aslında olası bir durumda Türkiye'nin kendi askerleri ve askeri pilotları için beyin aktivitelerini gözlemleyebilen ve herhangi bir olumsuzlukta bunun önüne geçebilen bir cihaz yapmaya çalıştık. Haber vererek ya da farklı bir şekilde alarm vererek olumsuzluğun bunun önüne geçebilen bir cihaz yapmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER