TIME'a adını yazdıran Türkiye'nin en genç pilotu Defne: Kızlar hayallerinden vazgeçmemeli
GENELBURSA’da yaşayan ve Ultralight Pilot Lisans (UPL) eğitimi alırken, solo uçuş gerçekleştiren en genç Türk olan Defne Özcan’ın (17) yolculuğu, tek motorlu kırmızı uçağının kokpitinden, TIME dergisine uzandı. TIME’ın, 'Yılın Kızları' listesinde 12 ila 17 yaş arasındaki 9 genç kızla yer alan 12’nci sınıf öğrencisi Defne Özcan, babası gibi makine mühendisi olmak istediğini belirterek, “Ben pilot olmak için uçmadım. Diğer kızlar uçabilsin diye uçtum. Buradaki uçmak kelimesini metaforik olarak değerlendirin. Vermek istediğim mesaj, kızların ön yargılar, yaş ve cinsiyet gibi kalıplaşmış roller sebebiyle hayallerinden vazgeçmemeleri gerektiği" diye konuştu.
Kentte yaşayan ev hanımı Cansu Özcan (48) ile makine mühendisi Önder Özcan’ın (51), ilk çocukları Defne, babası gibi, çocukluğundan bu yana gökyüzü hayaliyle büyüdü. Baba-kız, hayallerini gerçekleştirmek ve gökyüzüyle buluşmak için, 2023 Mart'ta, Yunuseli Havaalanı’ndaki özel uçuş okulunun 'Amatör Havacılık Sertifika Programı'na kayıt yaptırdı. Babasıyla 6 saat uçuş, 10 saat yer dersinden oluşan programı tamamlayıp sertifikasını alan Defne, lisans eğitimine devam etti. Hava hukuku, operasyon planlama, insan performansı ve limitleri, haberleşme, meteoroloji, acil durum prosedürleri, seyrüsefer ve operasyon usulleri derslerini, 45 saatlik teorik eğitimle tamamlayan Defne Özcan, 5 öğretmen pilotla birlikte toplam 18 saatlik 13 uçuş görevini de tamamlayıp, 19’uncu saatinde ilk yalnız uçuşunu gerçekleştirdi. Cumhuriyet’in 101’inci yıl dönümünde, 27 Ekim 2024’te tek motorlu kırmızı uçağıyla, Yunuseli Havaalanı’ndan kalkış yapıp, solo uçuş gerçekleştiren en genç Türk olan Defne Özcan’ın yolculuğu, dünyanın en saygın haber ve politika dergilerinden birisi olan Amerika merkezli TIME dergisine uzandı.
TIME’ın dünya genelinde topluma ilham veren 10 genç lideri onurlandırmak üzere bu yıl ilk kez hazırladığı 'Yılın Kızları' listesinde, 12 ila 17 yaş arasındaki 9 genç kızla birlikte yer alan 12’nci sınıf öğrencisi Defne Özcan, ilk solo uçuşunun ardından gökyüzünde yaşadığı deneyimi ve henüz ehliyet bile alamayacak yaştayken semaya taşıyan tutkusunu anlattığı DHA'nın haberinin ardından, tek motorlu kırmızı uçağının kokpitinden TIME'ın sayfalarına uzanan yolculuğunu da yine DHA mikrofonuna anlattı.
'3 AY ÖNCE MESAJ GELDİ, ONLINE GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİK’
TIME’ın ödüllü editoryal ekibinin oluşturduğu; Yeni Zelanda'dan genç yazar Rutendo Shadaya, Japonya'dan olimpiyat şampiyonu sporcu Coco Yoshizawa, Çin'den bilim eğitmeni Valerie Chiu, Fransa'dan zorbalıkla mücadele öncüsü Zoé Clauzure, Almanya'dan çocuk güvenliği savunucusu Clara Proksch, Meksika'dan yarış pilotu Ivanna Richards, Polonya'dan biyoteknoloji mucidi Kornelia Wieczorek, Birleşik Krallık'tan evsizlik sorununa karşı çözüm üreten mühendis Rebecca Young, ABD'den organ bağışı savunucusu Naomi S. DeBerry ile birlikte listede yer alan Defne Özcan, profesyonel sosyal iş ağı ve paylaşım platformundan 3 ay önce gelen mesajla başlayan süreci şu sözlerle anlattı:
"Bu projenin arkasında TIME dergisinde kıdemli editör Dayana Sarkisova var. O, bu projeyi, içinde yaşadığı toplumu değiştirmek için, büyümesi gerekmediğini anlayan kızların listesi olarak tanımlıyor. Böyle güçlü bir tema ve vizyona sahip bir projede yer almak ve dünyada bunu en iyi şekilde yansıttığı düşünülen 10 kızdan biri olmak gerçekten çok değerli, çok motive edici. Bu liste aslında bir yetenek yarışmasının sonucu veya bir akademik başarı sıralaması değil. O tip başarıların ödüllendirildiği farklı platformlar var. Öğrenciler fizik, kimya, biyoloji olimpiyatlarında, robotik turnuvalarında ve yarışmalarda aslında çok güzel başarılar elde ediyor. TIME dergisi daha farklı tipte bir başarıyı değerlendiriyor ve onurlandırıyor. Bu proje aslında kişisel başarının, kişisel çabanın ötesine geçmiş ve içinde yaşadığı toplumda pozitif bir etki yaratmak isteyen ve bunu cesaretle ve liderlikle başarılı bir şekilde yapan kızların listesi. Benim için süreç 3 ay önce başladı, TIME'dan gelen kısa bir mesajla. Mesajda başarılarımı ve amacımı takdir ettiklerini ve daha fazlasını öğrenmek istediklerini belirttiler. Yaklaşık 1 hafta sonra da gazeteci Aryn Baker'la detaylı online görüşme gerçekleştirdik. Bu görüşmeden birkaç hafta sonra projeye dahil edileceğimi ilettiler. Tabii ki de çok mutlu oldum ve onun ardından uzunca bir süre planlama süreci oldu. Ve 14 Ağustos'ta da proje yayınlandı."
'HAYALLERİNDEN VAZGEÇMESİNLER'
Pilot olmak istemediğini, uçmanın, hayallerine giden yolun temsili bir aracı olduğunu ifade eden Özcan, "Ben pilot olmak için uçmadım. Diğer kızlar uçabilsin diye uçtum. Buradaki uçmak kelimesini lütfen uçağa atlayıp uçmak değil de metaforik olarak değerlendirin. Kastettiğim şey, genç kızlar ve kız çocukları pilot, mühendis, bilim insanı ve her ne olmak istiyorlarsa olmasının mümkün olduğu. Vermek istediğim mesaj, kızların ön yargılar, yaş ve cinsiyet gibi kalıplaşmış roller sebebiyle hayallerinden vazgeçmemeleri gerektiği. Bu hedefimin bugün için yeterince kapsamlı olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Eğitimini almaya devam ettiği UPL programının kendisini hava yolu pilotluğuna götürecek lisans türü olmadığına dikkat çeken Özcan, “Hava yolu pilotluğuna giden yolda, saatlerce teorik eğitimler almanız, uçuş yapmanız, simülatörde zaman geçirmeniz ve yüzlerce saat biriktirmeniz gerekiyor. Bu da doğası gereği, aslında eğitim aldığınız kuruma bağlı olarak, milyonlarca liralık ekonomik yük oluşturabiliyor. Benim amacıma uygun olan ve aslında 16 yaşında böyle bir rekora imza atmamı sağlayacak tek yol olan UPL yolunu seçtim ben ve masrafların klasik pilotaj eğitimiyle uzaktan yakından ilgisi yok” dedi.
‘ÇOCUKLUĞUMDAN BERİ MAKİNE MÜHENDİSİ OLMAK İSTİYORUM’
Özcan, hayalinin, babası gibi makine mühendisi olmak ve insanlara daha yakın olabileceği alanda uzmanlaşmak olduğunu belirtti. Bu alana yönelmesini sağlayan ilham kaynağının ise kendisini İstanbul’daki özel bir üniversitenin araştırma programına kabul eden Makine Mühendisi Prof. Dr. İsmail Lazoğlu olduğunu hatırlatan Özcan, "Havacılık dünyasındaki her mesleği çok seviyorum ve çok saygı duyuyorum. Ama ben çok uzun zamandır makine mühendisi olmak istiyorum. Bunun arkasında babam makine mühendisi olduğu için, küçüklüğümden beri içinde bulunduğum ortamların etkisi büyüktür. Makine mühendisliği çok geniş bir alan ve ben biyomedikal uygulamalar üzerine çalışmak istiyorum, o alana odaklanmak istiyorum. Bu kararıma da geçen sene katıldığım Koç Üniversitesi Araştırma Programı'na beni kabul eden İsmail Lazoğlu Hoca'mın katkısı çok büyük” ifadelerini kullandı.
‘SÜMEYYE BOYACI’NIN DESTEĞİ ÇOK MUTLU ETTİ’
Boş zamanlarında ailesiyle vakit geçirmekten ve kardeşi Kaan (12) ile oyun oynamaktan hoşlandığını söyleyen Özcan, şu anda ana hedefinin ise okul derslerine ve okul dışı akademik faaliyetlerine odaklanarak, iyi bir üniversiteden kabul almak olduğunu anlattı. Özcan, ‘Yılın Kızları’ listesinde adının açıklanmasının ardından aldığı tebrik mesajlarından kendisi için en ayrıcalıklı olanın ise Paralimpik Milli Yüzücü Sümeyye Boyacı'dan geldiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bilim, sanat ve spor dünyasından takip ettiğim ve çok ilham aldığım birçok isim ve halkımız çok güzel destekleyici mesajlar attı ve her zaman desteklerini hissettirdiler. Gerçekten destek veren herkese çok teşekkür ediyorum. Çok mutlu oldum ve gururlandım. Bir isim var beni gerçekten çok mutlu etti. Sümeyye Boyacı desteğini bildirdi ve ben eskiden 6 sene de lisanslı yüzmüştüm ve ta o zamanlardan benim hani ne zaman böyle bırakmayı düşünsem, sürekli açıp izlediğim, hikayesini dinlediğim biri olduğu için, mesaj atması gerçekten beni inanılmaz mutlu etti ve çok şaşırmıştım açıkçası.”
OLİMPİYAT ŞAMPİYONUYLA AYNI LİSTEDE
Geçen yıl olimpiyatlarda televizyondan takip ettiği Japon olimpiyat şampiyonu Coco Yoshizawa ile aynı listede yer aldığını görünce çok mutlu olduğunu söyleyen Özcan, "Kızlardan sadece bir tanesini önceden tanıyordum, Coco. Olimpik bir kaykaycı. Altın madalya aldı geçen yaz. Onu da televizyondan izlemiştim. O yüzden listede onu görünce çok şaşırdım ve mutlu oldum. Böyle güzel başarılar elde eden başka kızlarla bir arada olmak ve böyle özel bir projede birleşmek bence çok güzel. Kesinlikle tahmin edemezdim geçen sene. Geçen yaz deseniz kesinlikle mümkün olacağını düşünmezdim. Bu da aslında küçük ve önemsiz gördüğünüz bir şeyin sizi ne kadar iyi yerlere götürebileceğinin bir kanıtı belki de. Aslında bu biraz da konfor alanınızdan çıkınca neleri başarabileceğinizi ve nelerin mümkün olduğunu da gösteriyor ve inanılmaz şeyler de mümkün olabiliyor" diye konuştu.
İlginizi Çekebilir