Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, muharrem ayı dolayısıyla Etnografya Müzesi'nde düzenlenen Muharrem Ayı İftar Programı'na katıldı. Programa Bakan Tekin'in yanı sıra; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara Valisi Vasip Şahin, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Topsakal ve Alevi- Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Ali Rıza Özdemir katıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından mersiyeler ve İmam Hüseyin dinletisi ile başladı. Programın açılış konuşmasını yapan Bakan Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı olarak toplumu bir arada tutan ve toplumu toplum yapan değerlerin gelecek kuşaklara aksettirilmesi arzusunda olduklarını belirterek, "Bu Milli Eğitim Bakanlığı olarak bizim ana görevimiz. Cumhurbaşkanımız, Başbakan olduğu andan itibaren Türkiye'de temel hak ve hürriyetlerinin güvence altına alındığı, evrensel anlamda temel hak ve hürriyetlerin çerçevesinin çizildiği ve ayrım gözetmeksizin bütün yurttaşların temel hak ve hürriyetlerini kamu otoritesi tarafından sağlandığı, onlara temel hak ve hürriyetlerinin yaşama imkanının sunulduğu bir Türkiye'yi oluşturmak için yoğun bir çaba içerisindeyiz" diye konuştu.
'HİÇBİR KAMUSAL OTORİTENİN İBADETİ TANIMLAMA YETKİSİ YOKTUR'
Hiçbir kamusal otorite ve uluslararası bir mekanizmanın bir dini inancı veya bu dini inanca ait bir ibadeti tanımlama yetkisi olmadığını belirten Tekin, "Bu sadece ve sadece o dinin ve inancın müntesiblerine aittir. Aynı şekilde dini inançlarına ait ibadetlerini, hürriyetlerini belirleme yetkisi de kendilerine aittir. Bu hürriyetin önemli bir parçası da insanların inandıkları inancı yaşama hürriyetinin kamusal otorite tarafından güvence altına alınması çok önemlidir. Bu dini inanca mensup insanların kendilerine, çocuklarına bu dini inancı öğretecek, dini ritüellerini yapmalarına yardımcı olacak, din adamlarını yetiştirme hakkında kamusal otorite tarafından güvence altına alınmış olması gerekir. Milli Eğitim Bakanı olarak bizler de biraz önce söylediğim çerçevede bu inancın ve bu inancın gerektirdiği ibadet ritüellerin gelecek kuşaklar aktarılması için müfredatlarımızı buna göre revize ettik. Bu bizim milli birliğimizin, ulusal birliğimizin, ülkemizin, milletimizin birlik ve beraberlik içerisinde yaşamasının yegane koşuludur" ifadelerinde bulundu.
'BİRLİĞİMİZİ DEVAM ETTİRECEK EĞİTİM SÜRECİNİ HAYATA GEÇİRMEYİ ARZU EDİYORUZ'
Bakan Tekin, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak 2024-2025 eğitim öğretim yılında uygulamaya koyulan Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile çocuklarımıza din, kültür ve ahlak bilgisi derslerinde ve diğer seçmeli derslerde bu anlamda biraz önce söylediğim çerçevede bu birliği sağlayacak, bu birliği ileride devam ettirecek bir eğitim-öğretim sürecini hayata geçirmeyi arzu ediyoruz.” dedi.
BAKAN GÖKTAŞ: MUHARREM AYIMIZ KUTLU OLSUN
Matem gününde kurulan sofraların birlik ve beraberliğin hatırlatıcısı olduğunu kaydeden Bakan Göktaş ise "Anadolu'da bin yıldır ehlibeytten sevgisiyle yanan gönüller Hacı Bektaş Veli'den Pir Sultan Abdal'a uzanan kutlu bir yolun da yolcularıdır. Bu topraklar Alevi’siyle, Sünni’siyle ve Türk'üyle, Kürt'üyle aynı acıya gözyaşı döken, aynı duaya el açan bir milletin ebedi yurdudur. Hünkar Hacı Bektaş Veli şu güzel öğütleriyle bu yolda bize her zaman ışık tutar; 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım.' Biz de 'bir olduk, iri olduk, diri olduk' ve bu kutlu yolda hep beraber yürümeye devam edelim. Ben tekrardan bu güzel lokmayı paylaştığımız için sizlerle bir arada bulunduğum, bu güzel birlik ve beraberlik akşamında sizlerle aynı gönüllerde buluştuğumuz için tekrardan mutluluk duyuyorum. Muharrem ayımız kutlu olsun" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın