Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) ile iş birliğinde kilit rol oynayan şehirlerden biri olan Mersin’in, küresel gıda güvenliği için daha büyük sorumluluklar üstlenmeye hazır olduğunu vurgulayarak, ❝Birleşmiş Milletler Gıda Yardım Koridoru Mersin üzerinden kurulmalı❞ çağrısında bulundu.
Başkan Özdemir, yaptığı açıklamada Türkiye’nin uzun yıllardır WFP’nin icra kurulu çalışmalarına düzenli ve aktif katılım sağladığını, bu çerçevede başta Suriye ve Irak olmak üzere çeşitli ülkelerdeki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere, gıda alımlarının Türkiye’deki tedarikçilerden yapılması koşuluyla gönüllü katkılar sunduğunu belirtti.
Türkiye’nin bu yardımların hedef ülkelere ulaştırılmasında da önemli bir aktarma merkezi olduğunu hatırlatan Özdemir, Mersin’in bu noktada öne çıkan şehirlerden biri olduğuna dikkat çekti. Liman, kara, demir ve hava yolu bağlantıları, serbest bölgesi ve gümrüklü antrepolarıyla Mersin’in Türkiye’ye stratejik bir konum kazandırdığını dile getirdi. Özdemir, ❝Başta bakliyat, hububat ve mamulleri olmak üzere, WFP’nin gıda alımlarının önemli bir kısmını Mersinli firmalar karşılıyor❞ dedi.
❝En Uygun Yer Mersin❞
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın, ❝WFP, bize Türkiye'yi bölgesel ve küresel bazda gıda stokları için bir 'stratejik stok merkezi' olarak konumlandırma talebiyle geldi❞ açıklamasını hatırlatan Özdemir, bu adımın hem Türkiye hem de Mersin için hayati önemde olduğunu söyledi.
❝Bize göre en uygun yer Mersin’dir. Mersin üzerinden kurulacak bir Gıda Koridoru ilimizi Akdeniz’in en büyük gıda lojistiği ve dağıtım merkezi haline getirecektir❞ diyen Özdemir, bu koridorun Türkiye’nin tarım ürünlerini ve bölgesel gıda stoklarını Afrika, Orta Doğu ve Asya’ya hızlı şekilde ulaştıracağına dikkat çekti. Bu adımın Mersin’i uluslararası bir dağıtım üssüne dönüştüreceğini de vurguladı.
Kalkınma, İstihdam ve Yatırım Artacak
Özdemir, böyle bir yapılanmanın sadece dış ticaret kapasitesini artırmakla kalmayacağını; bölgesel kalkınmayı da hızlandıracağını ifade etti. ❝Modern soğuk hava depoları, gıda işleme tesisleri, özel gümrük depoları gibi yatırımlar artacak. Tarım, lojistik, gıda sanayi, paketleme, finans ve sigorta gibi alanlarda yeni istihdam kapıları açılacak❞ değerlendirmesinde bulundu.
Gıda güvenliği ve kalite standartlarına yönelik laboratuvar ve sertifikasyon merkezlerinin sayısının artacağını belirten Özdemir, eksikliği hissedilen katma değeri yüksek işlenmiş gıda ürünleri yatırımlarına da bu vesileyle imkân tanınacağını ifade etti.
Lojistik Altyapı Güçlenecek, Mersin Kazanacak
Özdemir, karayolu, demiryolu ve liman entegrasyonunun daha etkin hale geleceğini ve böylece bölgesel lojistik altyapının güçleneceğini vurgumayarak gelişmelerin hem Türkiye hem de Mersin ekonomisi açısından önemli kazanımlar sağlayacağını dile getirdi.
İklim değişikliği, bölgesel çatışmalar ve salgın gibi krizlerde gıda arz güvenliği açısından Mersin merkezli bu yapılanmanın stratejik bir teminat oluşturacağını belirten Özdemir, ❝Küresel aktörlerle koordinasyon halinde olmak, ülkemizin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasını sağlayacaktır❞ dedi.
❝Sadece Stok Merkezi Değil, Dağıtım ve İşleme Üssü Olmalıyız❞
Özdemir, WFP’nin Türkiye’yi stratejik stok merkezi olarak konumlandırma teklifinin çok önemli olduğuna dikkat çekerek, ❝Ancak önceliğimiz, bunun da ötesine geçerek sadece bir stok merkezi olmak değil; katma değer yaratan bir işleme ve dağıtım üssü olmaktır❞ dedi.
Bu potansiyelin Mersin’de fazlasıyla mevcut olduğunu belirten Özdemir, devletin Mersin merkezli bir ❝Gıda Koridoru❞ politikası oluşturması ve bu politikayı etkin bir teşvik sistemiyle desteklemesi gerektiğini ifade etti. Özdemir, ❝Belirlenecek politikalar istikrarlı ve kararlı bir şekilde uygulandığı takdirde, mevcut 32,6 milyar dolarlık tarımsal ihracat hacmimizi kısa vadede 50 milyar dolara taşıyabiliriz❞ diyerek açıklamasını sonlandırdı.
Yorum Yazın