“BİZDE ‘ŞEKER BAYRAMI’ DİYE BİR ŞEY YOKTUR”

Şeker Bayramı kelimesini çıkaran Emeviler’dir. Bizde Şeker Bayramı diye bir şey yoktur.
     Ramazan Bayramı’nda Mevlâna Ali'nin Kufe'de bıçaklanması sürecinde Muaviye, Şam valisiydi. En büyük düşmanı da Mevlâna Ali'ydi. Ona halifeliği vermek istemiyordu. Hazret-i Ali, Kufe'de bıçaklanarak şehit edildi.
Bunu duyan Muaviye, Ramazan Bayramı’nın ismini değiştirerek şeker dağıtmaya başladı.
    Hazret-i Ali'nin ölümünün sevincinden millete şeker dağıttı. Artık halife olarak başta kalacaktı ama şeytanların halifesi olarak. Bir süre sonra şeker dağıtımı geleneksel hale gelince Ramazan Bayramı’nın ismini değiştirip “Şeker Bayramı” dediler.
Şeker Bayramı diye bir şey yoktur. Ramazan Bayramı’dır. Oruç tutulur, zekât verilir, hayırlar işlenir.
   Müslüman için her gün Ramazan’dır. Hazret-i Resulullah’a (S.A.V) “Ya Resulullah! Ramazan gitti.” dediler. “Ramazan gitmez, ay’ı gider.” dedi. Bütün aylar gidici, Ramazan kalıcıdır. Bütün aylar Ramazan'ı ziyaret eder. Biz de kendi orucumuzu biliyoruz. Biz Ramazan'ı çok iyi biliyoruz. Bazı insanlar bize gelip de Ramazan'ı öğretemez.
   Biz namazımızı da kılıyoruz. Salâ ayrı, ibadet ayrı. İki cümle ile bunları ayırmak lazım. Namaz, salâ demektir. Allah'a salavat getirebilir misin? Getirilmez.
Hz. Muhammed'e (S.AV.) salavat getirirsin.