Dünyada sağlık sistemleri dönüşürken, eczacılık mesleği de yeni bir vizyona doğru ilerliyor diyen Prof. Dr. Neşe Buket Aksu, “Artık yalnızca ilaç hazırlayan değil; düşünen, yöneten, hisseden ve dönüştüren eczacılar öne çıkıyor. Bu değişimi somutlaştıran modellerden biri ise Dünya Sağlık Örgütü’nün öncülüğünde geliştirilen ‘10 Yıldızlı Eczacı’ yaklaşımı” diye konuştu.
Türkiye’de bu modeli akademik düzeyde sahiplenen ilk isimlerden biri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aksu, hem mesleki hem de toplumsal düzlemde bu dönüşümün gerekliliğine dikkat çekti. Aksu, yıllardır sürdürdüğü ‘9 Yıldızlı Eczacılık’ eğitimlerini artık ‘10 Yıldızlı’ yaklaşımla tamamladığını ve bu modelin sadece bireysel gelişim değil, sağlık okuryazarlığından toplumsal barışa kadar birçok alanda etki yarattığını ifade etti.
‘10 YILDIZLI ECZACILIK BİR MESLEK TANIMI DEĞİL, BİR İNSANLIK YAKLAŞIMIDIR’
Prof. Dr. Aksu, bu modelin öneminin, sadece mesleğin sınırlarını genişletmesinden değil, sağlık profesyonellerini daha empatik, iletişime açık ve farkındalık sahibi bireyler haline getirmesinden geldiğini söyledi. Prof. Dr. Aksu, “Biz eczacılar olarak yalnızca bilgiye değil, bağ kurma becerisine de sahip olmalıyız. Artık bilgiye ulaşmak kolay, ama güven inşa etmek zor. 10 Yıldızlı Eczacı modeli, işte bu güveni oluşturan tüm sosyal-duygusal becerileri sistemli bir çerçeveye oturtuyor” dedi.
Prof. Dr. Aksu, “Bir hastaya yalnızca doğru ilacı vermek değil, onun kaygısını görebilmek, çaresizliğini sezebilmek ve kendini anlaşılmış hissettirebilmek. İşte bu noktada bilimsel bilginin yanına duygusal zeka koymamız gerekiyor. 10 yıldızlı model, bu birleşimin kılavuzudur” diye konuştu.
MODELİN DETAYLARI: 10 YILDIZLI ECZACININ ROLLERİ
Eczacının hem meslek içi görevlerini hem de toplumsal rollerini tanımlanayan 10 yıldızlı eczacı modelini Aksu şu şekilde sıraladı:
“Bakım Veren: Hastayı yalnızca teşhis ve tedavi sürecinde değil, duygusal düzeyde de gözetir. Bireyin sağlık yolculuğunda yanında durur.
“Karar Verici: Karmaşık vakalarda etik, bilimsel ve insani boyutları bir arada değerlendirerek etkili kararlar alır.
“İyi İletişim Kuran: Hasta, sağlık ekibi ve meslektaşlarla etkin, açık ve anlayış temelli bir iletişim yürütür.
“Lider: Çalışma ortamında ilham veren, yol gösteren ve gelişimi teşvik eden bir figürdür.
“Yönetici: Kaynakları, süreçleri ve zaman yönetimini etkin planlayan bir organizasyon becerisi gösterir.
“Yaşam Boyu Öğrenen: Mesleki yenilikleri takip eden, gelişmeye ve dönüşüme açık bireydir.
“Öğretici: Bilgiyi yaymak, toplumu bilinçlendirmek ve meslektaşlarına ilham olmak amacıyla öğrenmeyi paylaşır.
“Araştırmacı: Akademik bilgiye katkı sunan, sorgulayan ve analiz eden bir yaklaşımla ilerler.
“Girişimci: Yenilikçi fikirlerle eczacılıkta yeni alanlar, hizmet biçimleri veya teknolojiler geliştirir.
“Olumlu Değişim Temsilcisi: Toplumda fark yaratmayı, pozitif dönüşümün öncüsü olmayı hedefler.”
‘MÜFREDATIN İÇİNE SOSYAL-DUYGUSAL YETKİNLİKLERİ DE YERLEŞTİRMELİYİZ’
Prof. Dr. Neşe Buket Aksu, bu modelin yalnızca bir seminer konusu değil, eczacılık fakültelerinde temel bir öğrenme ekseni olması gerektiğini belirterek, “Eczacılık eğitimi hala büyük oranda teknik bilgiye dayalı yürütülüyor. Oysa mesleğe adım attıklarında mezunlar yalnızca ilaçla değil, insanla karşılaşıyor. Hastanın sesi, bakışı, suskunluğu. Bunları okuyabilen bir eczacı yetiştirmek için müfredatın içine mutlaka sosyal-duygusal yetkinlikleri de yerleştirmeliyiz” dedi.
Aksu’ya göre, ‘10 Yıldızlı Eczacılık’ modeli bu ihtiyacı karşılamakla kalmıyor, aynı zamanda öğrencinin kendini tanımasına, meslek kimliğini içselleştirmesine ve insan odaklı düşünmeye başlamasına da katkı sağlıyor.
SAĞLIK SİSTEMİNE VE TOPLUMA ETKİSİ
Pandemi sonrası dönemde sağlık hizmetlerinin insani yönünün daha çok sorgulandığını belirten Aksu, bu modelin uzun vadede hasta memnuniyetini, sağlık okuryazarlığını ve kurum içi işbirliğini artıracağını da belirterek şunları söyledi:
“İyi bir eczacı, sadece doğru ilacı bilen değil, yanlış anlaşılmayı önleyen, korkuyu yatıştıran, güveni pekiştiren kişidir. Sağlık sistemleri teknik araçlarla değil, bu tür insan faktörleriyle sürdürülebilir hale gelir.”
Aksu ayrıca, toplumsal bağlamda da bu becerilerin önemli olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Farklı düşünene saygı, birlikte üretme kültürü, empati, diyalog... Bunlar sadece sosyal hayatın değil, sağlık ortamlarının da temel taşı. Duygusal zekâsı gelişmiş bireyler toplumda daha az çatışma, daha çok iş birliği üretir. Bu nedenle eczacılar bu dönüşümün öncüsü olabilir.”
Prof. Dr. Neşe Buket Aksu, ‘10 Yıldızlı Eczacılık’ modelinin bir mesleki gelişim aracı olmaktan çok, bir insanlık vizyonu sunduğunu ifade ederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu modeli sadece bir kariyer planı olarak görmeyin. Bu, nasıl bir insan, nasıl bir toplum ve nasıl bir sağlık sistemi istediğimizle ilgili bir tercih. Bilginin insani değerlere temas ettiği, mesleğin ruhla icra edildiği bir eczacılığa ihtiyacımız var. Bu yıldızlar o yolu aydınlatıyor.”
Yorum Yazın