Kaza, 15 Nisan'da Kepez ilçesi Altınova Sinan Mahallesi Onvo Sokak'ta meydana geldi. Sabri Sezan idaresindeki 07 BGZ 443 plakalı motosiklet ile aynı yönde ilerleyen ve sağa dönüş yapmak isteyen O.A. yönetimindeki 07 BFG 047 plakalı kamyonet çarpıştı. Motosikletten savrulan Sezan, Kepez Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Sabri Sezan'ın cenazesi, memleketi Hatay'da toprağa verildi. Kaza sonrası ifadesi alınan kamyonet sürücüsü O.A., serbest bırakıldı. Trafik polisi tarafından hazırlanan kaza tespit tutanağı ve resmi bilirkişi raporunda; motosiklet sürücüsü Sezan, asli kusurlu bulundu.
GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
Kazanın ardından güvenlik kamerası görüntülerine ulaşan Sabri Sezan'ın ailesi ise kamyonet sürücüsünün sinyal vermeden dönüş yaptığını öne sürdü. Aile, görüntülere göre Sezan'ın kamyonetin açık kalan kapağına çarptığını, bu nedenle savrularak hayatını kaybettiğini iddia etti. Ailenin başvurusu sonrası 2 farklı uzman tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; kamyonet sürücüsü O.A.'nın yüzde 75 oranında asli kusurlu olduğu belirtildi. Bu raporlar, ailenin avukatı aracılığıyla savcılığa sunuldu.
'SIRADAN BİR ÇARPIŞMA OLMADIĞINI GÖRDÜK'
Sabri Sezan'ın kuzeni de olan avukat Olcay Sezan, "Kaza tespit tutanağını incelediğimizde, olayın yalnızca sıradan bir arkadan çarpma vakası gibi ifade edildiğini görüyoruz. Avukat arkadaşlarımızın bize ilettiği belgeleri incelediğimizde, durumun göründüğü gibi olmadığını fark ettik. Dosyada sadece kaza tespit tutanağı ve savcılık tarafından temin edilmiş bir bilirkişi raporu vardı. Bu rapor da yine kaza tutanağına uygun, basit bir arkadan çarpma vakasıymış gibi hazırlanmıştı. Görüntüleri izlediğimizde, olayın sıradan bir çarpışma olmadığını açıkça gördük. Görüntülerde; öndeki aracın kapısının açık olduğunu, karşı şeride geçerek sinyal vermeden sağa döndüğünü fark ettik. Hatta video kaydının 7'nci saniyesinde çarpışma gerçekleşiyor ancak sürücü sinyali 11'inci saniyede veriyor" dedi.
'KARŞI TARAFIN YÜZDE 75 KUSURLU OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ'
Kazanın ölümle sonuçlanmış bir vaka olduğunu belirten Sezan, "Karşı taraf ifade sonrası bırakılmış. Kendi temin ettiğimiz 2 ayrı uzman görüşünde karşı tarafın yüzde 75 kusurlu olduğunu görüyoruz. Aile yakını ve bir hukukçu olarak talebimiz, olay yerinde yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasıdır. Savcı bey bu talebe katılmıyorsa, en azından dosyanın Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesini istiyoruz. Çünkü dosya Adli Tıp'a gönderildiğinde, tutanakta yazdığı gibi basit bir kaza olmadığı ortaya çıkacaktır. Aile perişan halde. Kuzenim Sabri yaşama gücü yüksek, mücadeleci bir insandı" diye konuştu.
'SABRİ ÇOK İYİ BİR ÇOCUKTU'
Hatay'dan deprem sonrası Antalya'ya taşındıklarını belirten baba Yusuf Sezan (48) ise "Buraya çocuklarımızın eğitimi yarım kalmasın diye geldik. Sabri çok iyi bir çocuktu. Deli dolu ama yüreği tertemiz bir insandı. 4 çocuğum var, Sabri en küçükleri. Bu kaza bizi derinden sarstı. Artık yaşantımız kalmadı. Zaten hayatımızı çocuklarımız için sürdürüyorduk. Sabri, 'Babam tek başına 4 kişiyi okutamaz' diyerek okulu bıraktı, bana destek olmaya çalıştı" dedi.
'TEK İSTEĞİMİZ, ADALETİN YERİNİ BULMASI'
Kazanın incelenmesini istediklerini ifade eden baba Sezan, "Biz bu aşamada adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Diyelim ki kusurluydu ama bu kusur nasıl ve nereden kaynaklandı, buna bakılmayacak mı? Karakoldan elini kolunu sallayarak çıktı. Biz adaletli insanlarız. Tek isteğimiz, adaletin yerini bulması. Neyse hakkımız, onun verilmesini istiyoruz" diye konuştu.
'ÇOCUĞUM BU KADAR DEĞERSİZ OLAMAZ'
Oğlunun ölümüyle sarsıldığını belirten Özlem Sezan (43), "Artık yaşadığımı hissetmiyorum. Bu süreçten sonra çocuklarım için ne yapabilirim, bilmiyorum. Çok güçsüzüm artık. Sabri, 22 yaşında bir gençti. Kimseye zararı yoktu. Sadece adaletin yerini bulmasını istiyorum. Benim çocuğum bu kadar ucuz olmamalı. Bir başsağlığı bile dilemeyen biri, insanlığını sorgulamalı. Benim çocuğum bu kadar değersiz olamaz. Belki şimdi, 15 gündür askerde olacaktı ama olmadı. Bize bayram gelmedi bile" dedi.
Yorum Yazın