Saadet Partisi 8. Olağan İl Kongresi gerçekleştirildi. İl Başkanı Bilal Oğuz'un tek listeyle katıldığı kongre Saadet Partililer yoğun ilgi gösterdi. Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan'ın yanı sıra CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, DEVA Partisi Genel Bakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen'in yanı sıra çeşitli parti, sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdi. Saadet Partisi saflarında mücadele ederken yaşamını yitirenlerin anıldığı 'Vefa' vidyo gösterisi ve önceki dönem il başkanı Mehmet Polat'ın konuşma yaptığı
Saadet Partisi 8. Olağan İl Kongresinde Genel Başkan Yardımcısı Adnan Simit Divan Kurulu Başkanı olduğu genel kurul, İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.
CHP'li Gülcan Kış, "Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Hukusuzluk, geçim sıkıntısı, liyakatsizlik... Bunların hepsini yakından görüyoruz. Bu salonda bize düşen görev bu tabloyu kabul etmeden halkın sesi olmaktır. Farklı siyasi çizgilerde olsakta aklı ve vicdanı savunan herkes omuz omuza olmak zorundayız" dedi.
DEVA Partili Mehmet Emin Ekmen de, Mersin'in merkezi hükümetten gereken payı alamadığını dikkat çektiği konuşmasında, "Zor günlerden geçiyoruz. Oy verme hakkının dahi dikkate alınmadığı günlerden geçiyoruz. Hak, hukuk, adalet adına daha önce gibi tüm siyasi partiler gereken duruşu sergileyeceğinden eminim" diye konuştu.
Bilal Oğuz'un İl Başkanı olduğu Mersin İl Yönetim Kurulunda, Bekir Aydın, Mustafa Uğuz, Mesut Kayacı, Nesim Aydın, Yakup Bayrak, Necmettin Turan, Mustafa Özdemir, Yahya Aydoğan, Bayram Yücel, Eren Yücel, Nurullah İlkılıç, M. Lütfi Oğuz, Davut Düzgün, Kemal Gün, H. İbrahim Perçem, İlhami Aksoy, Osman Evgin, Hüseyin Arslan ve Metin Kızılok yer aldı.
İl Başkanı Bilal Oğuz yaptığı konuşmada, Fatih Sultan Mehmet, Sultan Abdülhamit, Necmettin Erbakan'ın yaptıklarından örnekler vererek, "Sizler de bugün bu sabah da bir duruş sergiliyorsunuz ve tarih yazıyorsunuz. Hepinize saygıyla selamlıyorum Allah'a emanet olun Zafer yarınlarındır ve Zafer yakındır inşallah" dedi.
Genel Başkan Mahmut Arıkan, Türkiye'nin içerisinde bulunduğu durumu ve kurtuluş yollarını anlattı.
23 yıldır sanayisi yerinde sayan tarım ve hayvancılıkta istediği yerlere gelemeyen istihdam rakamlarından dibe doğru giden Mersin kabul edilebilir bir durumla karşı karşıya değildir tarih boyunca hoşgörünün saygının yüksek bir kültürün simgesi olan şehrimize layık görülen bu ekonomik tabla tam anlamıyla hayal kırıklığıdır" dedi.
Saadet Partisinin siyaset politikasını 5 G formülü ile özetleyen Arıkan, "Güler yüzlü olacağız, güven vereceğiz, gayretli olacağız, gelişim ve gerçeklik siyaseti ile tüm bu sorunların üstesinden geleceğiz" diye konuştu.
Arıkan şu görüşleri aktardı:
"Çiftimiz çok zor durumda. Topraklar nadasa bırakılma durumu ile karşı karşıya. Mersin'deki köylüler köylerin terk etme durumuyla karşı karşıya. Plansız ve kuralsız yapılan günübirlik siyasete feda edilen şehrimizi ayağa kaldırmak zorundayız. Mersin öyle sıradan bir kent değil. Mersin'e layık görülen bu durum kabul edilebilir bir durum değildir fabrikada sanayide çarşıda tarlada olmayanlar Mersin hakkında verdikleri kararlarla şehri maalesef bu noktaya getirmişlerdir.
Recep Tayyip Erdoğan Mersin'i ziyaret ettiğimde bir çiftçimiz derdini anlatmaya çalışmış zarar ettiğini ifade etmişti o kardeşimiz 'anamız ağladı' demişti. Bugün o günden çok daha geriye gitmiş durumdayız maalesef. Mersinli çiftimiz, asgari ücretlimiz, esnafımız yine sefalete mahkum edilmiş.
Tam 23 yıl önce bu iktidar yola çıkarken millete bir söz verdi dedi ki yuva yolsuz lukla sonuna kadar mücadele edeceğiz dediler, yasaklarla mücadele sözü verenler bugün bu sorunları kaynağı sebebi haline geldiler, 23 yılın sonunda nasıl yasakların nasıl yolsuzluğun nasıl yoksulluğun ülkesi olduğunu görüyoruz.
Bugün Türkiye'miz hemen hemen her gün bir gözaltı haberiyle bir soruşturma haberi ile güne başlamak durumunda kalıyor. Siyasi partilerin belediye başkanları daha sabah olmadan, gün ağırmadan evlerinde gözaltına alınıyor. Bir siyasi partinin genel başkanı eşiyle akşam yemeği yerken gözaltına alınıyor. böyle bir Türkiye'yi reddediyoruz.
Muhalif olan her ses maalesef kısılıyor şu anda Türkiye'de konuşan muhalefet yapan herkes büyük bir risk altında. Eğer iktidarın hoşuna gitmeyecek bir şey söyleyecek olursanız bir sabah kapınızda polislerle güne başlayabilirsiniz.
Ekonomik durumumuz içler acısı. Sizlere Sayın Cumhurbaşkanımızın muhalefeteyken söylediği cümleyle soruyorum; Evin kirasını kim ödeyecek? Elektrik faturasını, su faturasını, çoluk çocuğun okul masraflarını kim’ ödeyecek?" demişti. Ben de bugün Saadet Partisi Genel Başkanı olarak Sayın Cumhurbaşkanı’nın o gün söylediği cümleleri tekrar ediyorum. Soruyorum ben de: Bu ücretle evin kirasını kim ödeyecek? Faturaları kim ödeyecek? Çocukların giderlerini kim ödeyecek? Bu ücretle çarşıya pazara nasıl çıkılacak? Milletimizin kabul edemeyeceği bu ücreti bizler de kabul etmiyoruz"
Yorum Yazın