Türkiye'de yapay zeka ile deprem risk analizi!

Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği, 81 ili kapsayan yapay zeka destekli “Yapı Deprem Risk Analizi” sistemini BAOB'ta düzenlediği basın toplantısı ile tanıttı. Sistem, vatandaşların yaşadıkları binaların muhtemel bir depremde ne derece risk taşıdığını anlamalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.
Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Temsilcisi ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı Serkan Işık, tanıtım toplantısında Marmara Bölgesi'nin deprem riskine dikkat çekti. Bölgenin hem yüksek nüfus yoğunluğu hem de Türkiye ekonomisindeki kritik rolü nedeniyle muhtemel bir depremin büyük yıkımlara ve ekonomik kayıplara yol açabileceğini belirtti.
Marmara bölgesinin ne kadar riski olduğunu dile getiren Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Temsilcisi Serkan Işık,'' Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde 30'u Marmara Bölgesi'nde yaşıyor. Bu bölgede saymakla bitmeyecek kadar fay hattı var. Bütün profesörlerin anlattığı bir gerçek var. O da Büyük Marmara depremi. Türkiye'nin sanayi gelirinin neredeyse yüzde 50'si Marmara Bölgesi'nde kazanılıyor. 6 Şubat depremlerinde büyük bir felaket yaşadık ve bu felaket bizlere insanlığın dramını, çaresizliği gösterdi. Ancak çaresizlik ve bilgisizlik bir şey olmamalı. Bir insanı ya da bir şehri kendi hayatına terk etmek yerine, bilim ve teknoloji ile çözüm üretmeliyiz. Bu proje için 4 yıl boyunca çalıştık. Van, Elazığ, İzmir ve 6 Şubat depremlerinde sahada hasar tespiti yapan ekiplerin başında yer aldık. 100'den fazla inşaat mühendisi ve akademisyen ile birlikte bir algoritma geliştirdik. Ancak sistemin herkes tarafından anlaşılabilir olması gerekiyordu. Bu yüzden, teknik bilgi gerektirmeyen basit sorulara dayalı bir yapı oluşturduk. Yeni sistem, vatandaşların binalarının risk durumunu kolayca öğrenebilmesi için tasarlandı. Sistem; bina yaşı, kat sayısı, yapı malzemeleri, zemin özellikleri gibi faktörleri değerlendirerek yapay zeka destekli bir analiz sunuyor. Kullanıcılar, basit soruları cevaplayarak yapılarının muhtemel bir depremde nasıl etkileneceğine dair ön değerlendirme raporunu alabilecek. Sistem, bina bilgileri, deprem yönetmelikleri ve zemin analizleri gibi verileri kullanarak kapsamlı bir değerlendirme yapıyor. Kullanıcı, oturduğu binanın adresini girerek risk analizini başlatıyor. Sistem, bina ile ilgili detayları ve bulunduğu bölgedeki aktif fay hatları, zemin sıvılaşma riski ve sismik hareketlilik gibi faktörleri değerlendirerek bir risk skoru oluşturuyor" şeklinde konuştu.
Işık, sistemin, 1 Şubat itibarıyla tüm Türkiye'de aktif hale geleceğini vatandaşların, sisteme girerek binalarının risk analizini yapabilecek ve 24 dakika içinde detaylı raporlarını alabileceklerini vurguladı. Son olarak Işık, sistemin sürekli güncellenerek geliştirileceğini ve uzman ekiplerin 7-24 denetim yapacağını vurguladı. Bu sayede vatandaşların yanıltıcı bilgilerle yanlış yönlendirilmesinin önüne geçileceğini belirtti.