Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen açılış törenine, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy, Beşir Ayvazoğlu ve öğrenciler ile çok sayıda davetli katıldı. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra ‘Destanların Dansı Grubu’, dans gösteri sergiledi.
Yunus Emre Enstitüsünün (YEE), ‘2025 Türkçe Yaz Okulu Programı’ yurt dışındaki Kültür Merkezleri aracılığıyla Türkçe öğrenen öğrencileri Türkiye'de ağırlayacak ve 23 şehirde 29 üniversite ile iş birliği içinde gerçekleştirilecek. Türkoloji Yaz Okulu kapsamında 25 farklı ülkeden 192 öğrenci, Ankara’da alan derslerinden oluşan bir ders programına dâhil olacaktır. Türkoloji Yaz Okul çerçevesinde söz konusu öğrenciler ayrıca alanlarında uzman akademisyenler tarafından verilecek 3 günlük bir seminer dizisine katılacaklardır. Türkoloji Yaz Okulu’nda öğrenciler; Türkçenin Tipolojisi, Türkçenin Sesbilimsel ve Bürünsel Özellikleri, Yazım Kuralları, Türkiye Türkçesi Sözlük Bilgisi, Türkçenin Tarihsel Gelişimi, Metin İncelemeleri, Sözdizimi, Türk Edebiyatına Giriş vb. alan derslerinden oluşan bir ders programına tabi olacaklardır. Tematik Yaz Okulları kapsamında 14-31 Temmuz 2025 tarihleri arasında İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerde ‘Türk Arkeolojisi, Türk Modası, Türk Mutfağı ve Çağdaş Türk Sanatı’ temalarında 80 kişinin katılımıyla Tematik Yaz Okulları gerçekleştirilecektir. 15 gün boyunca arkeoloji, gastronomi, moda ve çağdaş sanat alanlarında akademik ve sanat eğitimlerinin verileceği programda, 80 yabancı misafir Türk profesyonelleriyle buluşacak.
‘ÜLKELERİMİZ ARASINDA KALICI DOSTLUK KÖPRÜLERİNİN KURULMASINA KATKI SAĞLAYACAK’
Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy, yaptığı açılış konuşmasında, “Yunus Emre Enstitüsü olarak bizler, dilin yalnızca bir iletişim aracı değil aynı zamanda düşüncenin, kimliğin, aidiyetin ve kültürel belleğin taşıyıcısı olduğuna inanıyoruz. Bu inançla çıktığımız yolda, dünyanın dört bir yanından gelen siz değerli misafirlerimizi Türkiye’mizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hem Yurt Dışı Kültür Merkezlerimizde hem de yurt dışındaki üniversitelerin Türkoloji bölümlerinde eğitim gören yaklaşık 60 ülkeden 750’ye yakın öğrencimizi yaz okullarımızda ağırlıyoruz. Aynı zamanda, ülkemizin zengin kültürel birikimini paylaşmayı amaçlayan Tematik Yaz Okullarımızı da sürdürüyoruz. Türk arkeolojisi, çağdaş Türk sanatı, Türk mutfağı ve Türk modası gibi başlıklar etrafında şekillenen Tematik Yaz Okullarını da 35 farklı ülkeden 100’e yakın misafirimizle, İstanbul başta olmak üzere ülkemizin farklı şehirlerinde gerçekleştiriyoruz” dedi.
Başkan Aliy konuşmasına söyle devam etti:
“Yaz okullarımızı yalnızca birer eğitim faaliyeti olarak değil; kültürlerin birbirine temas ettiği, farklı coğrafyalardan gelen katılımcıların Türkçe aracılığıyla ortak bir dilde buluştuğu anlamlı bir etkileşim zemini olarak görüyoruz. Her biriniz, kendi ülkenizden ve hikâyenizden yola çıkarak bu kültürel yolculuğun parçası oldunuz. Bugün bu yolculuk, Türkiye’de, hepimizin ortak hafızasında kalıcı izler bırakmaya hazırlanıyor. Amacımız sadece Türkçeyi öğretmek değil; aynı zamanda ülkemizin kültürel zenginliğini, tarihî mirasını ve çağdaş yüzünü sizlerle paylaşmak. İnanıyoruz ki bu etkileşim, ülkelerimiz arasında kalıcı dostluk köprülerinin kurulmasına katkı sağlayacaktır. Katılımınız, Türkiye ve Türkçeye olan muhabbetinizle bu yaz okullarına anlam kattığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Verimli, ilham verici ve unutulmaz bir yaz dönemi geçirmenizi temenni ediyorum.”
BAKAN YARDIMCISI ÇAM: ÇOK ÖNEMLİ VE DEĞERLİ BİR ÇALIŞMA
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam ise açılış konuşmasında, “Kültür ve Turizm Bakanımız sayın Mehmet Nur Ersoy Bey'in selam ve sevgilerini iletmek istiyorum. Kendileri de katılmayı arzu ediyorlardı ancak bir başka program vesilesiyle bulunamıyor. İnşallah kapatışta kendileri katılmayı arzu ediyorlar. Ben emeği geçen bütün paydaşlara, özellikle Yunus Emre Enstitüsü başkanımıza ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Yine güzel bir buluşmayla buradayız. Yaz okulları münasebetiyle çok kıymetli coğrafyalardan gelen değerli kardeşlerimizle Türkiye'de birlikte olacağız. 70’e yakın ülkeden. Bu çok önemli ve değerli bir çalışma. Sayıları ne kadar olursa olsun milyarlara hitap edebilecek bir kitleyi birlikte buluşturmak, burada dostluklar, kardeşlikler, yeni paydaşlar oluşturmak açısından çok önemli. Aynı zamanda kültürel etkileşim, dil etkileşimi ve Türk diline yapılan katkılardan dolayı da ben hepinize çok teşekkür ediyorum. Türk dili, Türkçe gerçekten çok özel bir dil. Evet, diller her biri özeldir. Herkesin dili çok kıymetlidir. Ama bu dilin kendine göre belli farklılıkları, özellikleri var. Bunu da siz zaman içinde belki anlamaya başlamışsınızdır veya anlıyorsunuzdur. Türkçe öğrenen bir gencimiz aslında aynı zamanda o dili kullananlara kendi kültürünü, kendi birikimini, bilimlerinin aksine katkı vermeye başlıyor. Dolayısıyla Anadolu insanının 86 milyonun hatta buna Türk dünyasını da ekleyecek olursak, 350 milyon Türk dünyasının birbiriyle etkileşimiyle birlikte diğer kültürlerle iletişim kurmasına da katkı sağlıyor. Türkçe, kadim bir dil olarak ve medeniyetin bütün kodlarını taşıyan bir dil olarak onu öğrenen hem öğrenene katkı vermekte hem onu öğretene katkı vermekte. Bunları inşallah bu vesileler, bu eğitim süreçlerinde, yaz okullarınızda çok daha farklı şekilde, mutlaka daha akademik seviyede hissedeceksiniz, anlayacaksınız. Bütün mesele aslında cehaletle, bilgisizlikle, önyargılarla mücadeledir. Bu ortamlar aslında pek çok önyargıların da kırılmasına, bütün dünyanın birbirini doğru anlamasına, insanlığa barışın, huzurun gelmesine vesile olan ortamlardır” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın