Büyük Moğol İmparatorluğu’nun eski başkenti Karakurum’a doğru yola çıktık. Orhun Kitabeleri’ni görmenin heyecanı sardı. 8. yüzyılın başlarında Eski Türk Alfabesi ile yazılmış.
Tüm eserler müzede. Resim çekmek paralı. Görevliler etrafımızda dört dönüyor. Zaman tünelindeyim. Hakan’ın halkına hesap vermesi, halkın devlete ve millete karşı görevlerinin hatırlatılması, düşmanlarının entrikalarına karşı nasıl karşılık verilmesi gerektiğinden söz edilmesi, Türklerin yüksek ahlâk ve seciyesinin anlatıldığı 2,75 metrelik yazıtın boyutu...
2. Köktürk Kağanlığı döneminde, Göktürkler tarafından yazılmış yazıtlardır. Ayrıca Türklerin soydaşlarıyla olan ilişkileri de detaylı anlatılmakta. O dönemdeki sosyal devlet anlayışlarının ve uygulamalarının son derece ileride olduğu görülmekte.
Bilge Kağan’ın altın tacı, Moğolistan Ulusal Müzesi’nde sergilenmekte. Müzedeki bütün eserleri inceleyip tarih sayfasından Türk Dünyamızdan çok etkileniyoruz.
Moğolistan Hükümeti’nin başkenti tekrar Karakurum’a taşımak için çalışmalar yapmakta olduğu duyumlarını aldık. Şimdiki başkent Ulan Bator’un ikliminin çok soğuk olduğu, sürekli kömür yakıldığı için hava kirliliğinin had safhada bulunduğu ve bu nedenle solunum yolu hastalıklarının yaygın olduğu anlatılıyor.
Yüz ölçümü ülkemizin iki katı kadar olan ülkenin nüfusu 3,5 milyon. Ülkedeki hayvan sayısı ise 70 milyon. Yol boyu her yerde otlayan hayvanlar alabildiğine özgür dolaşıyor. Atlar, büyük ve küçükbaş hayvanlar… Bir cins keçinin tüylerinin taranmasından elde edilen yünlerden Kaşmir dokunmakta. Çok güzel modelleri olan Kaşmir giysi ve aksesuarlar görülmeye değerdi.
Rusya Federasyonu ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin arasında kalmış Moğolistan’da yediğimiz içtiğimiz bizde kalsın…
Yorum Yazın
Facebook Yorum