Patronlara sor, en çok yanında çalışan işçisini sevmez.
Oysa tüm servetini ona borçludur.
İşçi biraz fazla yesin, “Evinde öyle mi yiyormuş?” der.
Onun yediği fazladan bir lokma gözüne batar!
Varsayalım ki evde o kadar yemiyor.
Haa gel gelelim, zaten senin verdiğin maaşla evde fazla yiyemez!
Patronlar fakirleri çok sever.
Hep de fakir kalsınlar ister.
Fakir kalsın ki köleliğe devam etsin.
Fazla para verir de zenginleşir diye ödü kopar.
Buna asla izin vermez.
Olabildiğince az maaşla olağandışı bir performans bekler.
Yarım kişilik maaş verdiği işçi veya çalışandan 4 çalışan performansı bekler!
Haa bu performansı sergilemiyor mu?
Yürü başka kapıya.
Ne de olsa ülke de fakir mi biter!
İlla ki başka bir çilekeş bulur.
İşçi veya çalışan hiçbir zaman zengin olamaz.
Çünkü gittiği diğer kapı da, ona sadece karnını doyuracak kadar para verir.
Yatırım yapabilen varsa bile ancak karşılığını almak için emekli olmayı bekler.
Gıdım gıdım biriktirdiği maaşının bir kısmıyla ev veya araba alabilen olursa ülkecek kutlarız!
Evet işçiyiz de, işçi mi kalacağız?!
Yorum Yazın
Facebook Yorum