Maden havzalarında özelleştirme, ruhsat devri, ruhsatların bölünmesi ve yap işlet devret modelleriyle malesef piyasacı anlayış sürdürülüyor.
Kurtlar sofrası...
2005 yılı itibariyle yer altı işletmelerinin tamamı özelleştirilmiş durumda.
Özelleşen kayıplarımız...
Yeni ruhsatlı sahalar da özel şirketlere devredildi. Açık ocak işletmelerinde de 2020 yılında özelleştirme başlatıldı.
Kayıplar artmaya devam ediyor...
Bugün Soma bölgesinin yüzde 80-90'ı özel şirketlerde bulunuyor.
Neredeyse tamamı...
İşçi emeği sömürüsü madencilik faaliyetleri için gerçekten çok naif ifade olarak kalıyor.
Sömürü sistemi devam ediyor adeta...
İnsan emeği sömürüsüyle, karşı karşıyayız.
İstismar had safhada...
Dışa bağımlılığın azaltılması, sürdürülebilirlik, yenilenebilirlik ve arz güvenliği ilkeleri kamusal planlamanın temelinde yer almalıdır.
Bizim temel planlama pek sağlam görünmüyor..!
TÜPRAŞ'ın, BOTAŞ'ın, Bursa, Eskişehir, Ankara'da EGO'nun kentsel doğalgaz işletmeleri, TPAO'nun petrol dağıtım şirketi çok defa tartışmalı ve bir bölüm soru işaretli süreçlerle özel sektöre devredilmiştir.
Yani şah damarlarımız...
Son 22 yıllık sürede kamu mülkiyetinde olan elektrik üretim tesisleri çok büyük oranda, dağıtım tesisleri ise tamamen özel sektöre devredilmiştir.
Elimiz avucumuz boş kaldı...
Elektrik piyasasında özelleştirme daha ucuz ve kaliteli, kayıp ve kaçağın az olacağı bir sistem vaadiyle başlatılmıştı.
Bugün gelinen noktada elektrik ucuzlamamış, üstüne oldukça pahalı hale gelmiş durumda.
Verilen sözler tutulmadı...
Öte yandan elektrik üretim ve dağıtım şirketleri bir hayli zenginlemiş durumda.
Biz ise battıkça batıyoruz..!
Yorum Yazın
Facebook Yorum