MENU
  • ÇEVRE
  • DÜNYA
  • ASAYİŞ
  • DİĞER
  • RÖPORTAJ
  • KADIN
  • AKTAR KÖŞESİ
  • MUTFAK
  • SEYAHAT
  • SİNEMA
  • MUHTAR KÖŞESİ
  • BİYOGRAFİ
  • YAŞAM KOÇU
  • FUTBOL
  • BASKETBOL
  • TENİS
  • YAZARLAR
  • FOTO GALERİ
  • WEB TV
  • ASTROLOJİ
  • RÜYA TABİRLERİ
  • YEREL HABERLER
  • HABER ARŞİVİ
  • YOL TRAFIK DURUMU
  • ETKİNLİK TAKVİMİ
  • BİYOGRAFİLER
  • E-GAZETE
  • RÖPORTAJLAR
  • GAZETE MANŞETLERİ
  • TAZİYELER
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • İLETİŞİM
  • Foto Galeri
  • Web TV
  • Yazarlar
  • E-Gazete
  • Anketler
  • Nöbetçi Eczaneler
  • Firma Rehberi
  • Seri İlanlar
Tanık Haber Gazetesi15 Haziran, 2025, Pazar
DOLAR39.5851
EURO45.6681
GR ALTIN4328.3
ÇEYREK4491.1
Mersin
Tanık Haber Gazetesi
Tanık Haber Gazetesi
  • GENEL
  • HABERDE İNSAN
  • EKONOMİ
  • POLİTİKA
  • SPOR
  • MAGAZİN
  • EĞİTİM
  • SAĞLIK
  • TEKNOLOJİ
  • KÜLTÜR SANAT
Kapat

Gerçek Zafer: Zirveye Tırmanmak Değil, Nefsini Terk Etmektir

Ana SayfaYazarlarECEM AKKUŞ
01 Kasım, 2024, Cuma 09:59 216
  • yazdıryorum yazfont küçültfont büyüt

“Siz zirveye tırmanana saygı duyuyorsunuz, biz nefsini terk edene saygı duyuyoruz” ifadesi, günümüz toplumunun maddi başarıları ve gösterişli zaferleri yüceltirken, manevi ve içsel başarıları göz ardı etmesine yönelik güçlü bir eleştiridir. Bu iki yaklaşım arasında büyük bir fark vardır: Zirveye tırmanmak, çoğu zaman dünya malı, statü ve kişisel çıkarlar için mücadele etmeyi temsil ederken, nefsi terk etmek ise kişinin bencil istek ve arzularından sıyrılarak kendini Allah'a ve ahlaki değerlere adamasını ifade eder.

 

Toplum, genellikle başarıyı dışsal göstergelere dayalı olarak tanımlar: Güç, para, kariyer, ün. Zirveye tırmananlar, çoğu zaman göz önündedir, alkışlanır, övülür ve örnek gösterilir. Modern dünyanın “başarı” tanımı, insanları birbirleriyle rekabet etmeye, daha fazla kazanmaya ve daha fazla güç elde etmeye teşvik eder. Bu, insanın maddi dünyaya bağlanmasına ve nihayetinde nefsin esiri olmasına yol açabilir. Oysa ki İslam, insanı nefsin arzularından arınmaya, tevazu, sabır ve şükür içinde yaşamaya davet eder.

 

Nefsi terk etmek, kişinin içsel bir yolculuğa çıkmasını, ego ve kibir gibi manevi hastalıklardan kurtulmasını gerektirir. Bu yolculuk, gözle görülmeyen, dışarıdan fark edilmeyen bir çaba olabilir, ama aslında en zor olanıdır. Nefsini terk eden kişi, Allah’a olan bağlılığını, dünya zevklerine olan düşkünlüğün önüne koyar. Bu kişi, gösterişten uzak, sadece Rabbinin rızasını arayan bir hayat sürer. İslam ahlakında en büyük saygı, işte bu kişilere gösterilir. Çünkü nefsiyle mücadele eden insan, dünya hayatının geçici olduğunu, asıl gayenin ahiret için hazırlık yapmak olduğunu idrak eder.

 

Bu perspektiften bakıldığında, toplumun yücelttiği başarıların çoğu, aslında geçici ve yanıltıcıdır. Zirveye tırmanmak, insanın kendini ve başkalarını geride bıraktığı, hatta ezdiği bir yarış olabilir. Nefsini terk etmek ise, insanın kendini keşfetmesi, ilahi olanla yakınlaşması ve daha alçakgönüllü bir varlık haline gelmesidir.

 

Nefsi terk etmek, aynı zamanda insanın kendini başkalarının yerine koyabilmesini sağlar. Bencilce hedefler yerine, daha fazla vermeyi, paylaşmayı ve başkalarının mutluluğunu kendi mutluluğu haline getirmeyi öğretir. Bu yüzden İslam, nefsi terk edenleri, büyük makam sahibi ya da zengin olanlardan daha kıymetli görür. Çünkü insanın en büyük mücadelesi, dış dünyada değil, kendi içinde verdiği mücadeledir.

 

Sonuç olarak, toplumun zirveye tırmananlara gösterdiği hayranlık ve saygı, yüzeysel bir başarıyı ödüllendiren bir yaklaşımdır. Oysa nefsini terk edenler, içsel ve manevi bir zaferin temsilcisidir ve hakiki anlamda saygı, onların bu derin ve zorlu yolculuğuna gösterilmelidir. Asıl zirve, kişinin kendi nefsi üzerinde kazandığı zaferdir.

Yorum Yazın

Facebook Yorum

ECEM AKKUŞ

    iletişime geç

    ECEM AKKUŞ

    Bizi Takip Edin
    Facebook
    Twitter
    Instagram
    Youtube
    Köşe Yazarları
    HALDUN OKDEMİR
    HALDUN OKDEMİR "Savaşın Gölgesinde İnsanlık"
    BEYCAN ÜÇKARDEŞ
    BEYCAN ÜÇKARDEŞ Mezitli’nin Mezitli’de oturmayan başkanına…
    PERİHAN ÖZPINAR
    PERİHAN ÖZPINAR MERSİN
    ABDULKADİR KAÇAR
    ABDULKADİR KAÇAR İNSAN 13 MİLYAR YILDIR  YAŞAMAK İÇİN SAVAŞIYOR
    CELAL ŞENEL
    CELAL ŞENEL SİNAMA NEDİR ?
    SAYGIN ÜNEL
    SAYGIN ÜNEL KORUNUN!
    MUSTAFA ERİM
    MUSTAFA ERİM SÖZLÜ TARİH ÇALIŞMALARI VE MERSİN
    HÜLYA YILMAZ
    HÜLYA YILMAZ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ İÇİN KRİTİK DÖNEM
    ECEM AKKUŞ
    ECEM AKKUŞ Kalp Gözü Kapalı Olanların Dinsiz Olması Üzerine
    MUTLU YÜREKLİ
    MUTLU YÜREKLİ SU GİBİ
    RAZİYE ERDEN
    RAZİYE ERDEN Pembe pançolu küçük kızın hikâyesi
    SÜREYYA KOCADAĞ
    SÜREYYA KOCADAĞ YORULDUK…
    ZEYNEP KIZILGÜL
    ZEYNEP KIZILGÜL Ali ve Çift Terapisi: Modern İlişkilerin Kurtarıcısı
    SEMİR BOLAT
    SEMİR BOLAT ANAYASA'YI TEBDİL, TAĞYİR VE İLGA ETMEK
    NEZAKET ÇETİN
    NEZAKET ÇETİN DÖRT MEVSİM KÜRESEL ISINMA
    AYŞE DENİZ
    AYŞE DENİZ MECBURİ GÖÇ!
    ALPER ŞAHİNOĞLU
    ALPER ŞAHİNOĞLU Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamaları.
    Tanık Haber Gazetesi
    KünyeGizlilik PolitikasıRSSSitemapSitene EkleArşivİletişim
    SOSYAL MEDYA BAĞLANTILARI
    FACEBOOKTWITTERINSTAGRAMLINKEDINYOUTUBE

    Tanık Haber | Yazılım: Onemsoft