İçinde “utanma ve vicdan” kelimesi olmayan yeni bir lisan yaratıldı. Yaptıklarımızı, yapacaklarımızı ölçüp biçtiğimiz kişilik özelliğinin adı vicdan. Birçok felsefi akımda, dinde ve mistisizmde önem verilmiş bir kavramdır.
Eğitimle verilir her şey. İnsanda olması gereken birinci özellik vicdan olmalı bence.
Yapılmaması, kendine ve topluma zarar vermemesi gereken ne varsa, yapanların, yaptıranların vicdanla, utanma duygusuyla tanışmadığı, tanıştırılmadığı ortada.
Haber dinlemeye, televizyon açmaya, gazete okumaya korkar olduk. Yangınsız, şiddetsiz, haksızlık yapılmamış, pazardan eli boş dönen, ağlamaklı insansız, çay simit yiyememiş olmaksız gün var mı???
Bunları görmeye yüreğim dayanmıyor. Cızır cızır yağ eriten tavaya döndü vicdanım…
Toplu taşımalardaki insan manzaraları tam “Türk Filmi” dedirten cinsten… Yer beğenmeyenler, ses tonunu ayarlayamayanlar, telefonla görüntülü konuşanlar, “Otobüsteyim, sonra görüşelim.” cümlesini bilmeyenler, dörtlü koltuklarda ayaklarını koltuğa uzatanlar (özellikle kadınlar; ayakları ağrıyormuş da… “Oraya oturulacak, indirir misin?” dediklerimden aldığım cevaplar). İlerleyin diyen neredeyse dayak yiyecek. Eğitildiğimiz zaman, insanca davranışlar kazanırız yeniden.
“Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir.”
Okullarda; Yurttaşlık Bilgisi ve Adabı Muaşeret (Görgü Kuralları) dersleri konmalı ve zorunlu olmalı.
“Kötülüğe rağmen iyilik, yanlışa rağmen doğruluk, zorluğa rağmen cesaret, uzaklığa rağmen vefa asil insanların özelliğidir.” der T.S. Eliot.
Yorum Yazın
Facebook Yorum